5 Ağustos 2007 Pazar

Beşinci Sayfa

Yaz geldi mi hemen, hemen her hafta sonu bu programı yapıyorlardı. Aralarındaki arkadaşlık ve uzun yıllara dayanan samimiyetleri ile bir arada olmaktan aldıkları zevkin yanı sıra uzun, uzun sohbetlerle birçok fikir alışverişinde bulunuyorlar ve zaman, zaman da dertlerini paylaşıyorlardı.
Gaye ve Ömer evliliklerinin sekizinci yılında almışlardı bu evi. Her ikisi de çalışıyor, hatırı sayılır para kazanıyorlar ve çocukları da olmadığı için hemen, hemen tüm kazandıklarını eğlencelerine harcıyor, arada birde eğlencelerine hizmet edecek bu tür yatırımlar yapıyorlardı.
Her ikisi de ilk görüşte çok sevmişlerdi bu evi. Görür görmez aşık olmuşlardı adeta ve hemen Hande, Kerem, Sevinç ve Murat’a haber vererek almadan önce onlarında görüşlerini almışlar, söz birliği ile almaya karar vermişlerdi. Geçen yazdan beri de her hafta sonunu burada geçiriyorlardı. İzin zamanlarını da geçen yaz hepsi burada geçirmiş, ev hiç boş kalmamıştı.

Murat önündeki rakı kadehinden bir yudum aldı, yutkunurken masanın diğer ucundaki kavun tabağına uzandı, bir dilim kavun alarak tabağına koydu. Özenle bir parça keserek ağzına aldı. Ağzında kavunu çiğnemeye devam ederken arkasına doğru yaslandı ve ellerini başının arkasında birleştirerek oturduğu yerde iyice kaykıldı.

“İyi ki almışız biz burayı be, şu keyfe bak, bundan iyisi şamda kayısı”

Hiç yorum yok: